Buradan başlayanlar için hikayenin özeti: Nisan’da aldığım telefonu Temmuz’da servise yolladım ve Ekim ayına girmek üzereyiz ama hala hiçbir şey olmadı..
Bir süre önce Teknosa’ya para iadesi istediğimi söyledim. Çünkü o heriflerin bana telefon melefon vereceği yoktu. Yasal süre de onların takvimine göre bile dolmuştu. Tamam dediler. Ancak sadece perşembe günleri geri ödeme yapabildiklerini söylediler. Tesadüfün böylesi, o gün de günlerden cumaydı..
Bu arada geçen yazıda sürekli bana verecekler diye bahsettiğim telefonun modelini yanlış yazıyormuşum, G705 olacak.. Ne haltsa işte… Biraz piyasayı araştırınca özelliklerine fazlaca tav olmaya gerek olmadığını gördüm. O paraya neler neler varmış..
hepsiburada.com’a G705 yorumlarına bir yorum ekledim. Vallahi de hakaret ya da firma aşağılaması yoktu. Ama yayınlamadılar. E kardeşim, “alırken servisine dikkat edin bakın ben 2 aydır adamlardan bir yanıt bile alamadım” bile diyemeyeceksek niye yorum yaptırıyorlar ki bize? Türk usulü parlamenter demokrasiye benziyor bu iş.. Neyse.. Zaten Doğan grubunun organları benim yorumlarımı pek sevmez.. Ve bu duygularımız karşılıklıdır.. (milliyet.com.tr’de yapılan okur yorumları bambaşka bir yazının konusudur)
Yazımı okuyan arkadaşlar tecrübemden faydalansınlar.. Ben bağırırım çağırırım işimi hallederim varsayımlarına kaçmasınlar. Bu satırların yazarı bağırmanın çağırmanın ve fazlasının gerektirdiği tüm donanıma sahiptir ama durum ortadadır. İnsan olan, parasını alarak iş yapan insan bağrılıp çağrılmadan size karşı yükümlülüklerini yerine getirmelidir. Bağırılıp çağrılınca korkutulunca herkes iş yapar.. Bir markanın kendisi kadar onu burada pazarlayanlar da önemli.. Rus kadınlarını düşünün.. Ya da düşünmeyin, cici çocuklar… Örneklerimi beğenmeyenler kendi ince zekalarının ürünleri olan örnekler bulsunlar….
Uzun lafın kısası hazan bitti kış geldi ama ben hala ne paramı alabilmiş ne de telefonumu yenileyebilmiş durumdayım.